25 Mayıs 2016 Çarşamba

Merhaba!

İlk yazım olacağından biraz uzun olacağını düşünüyorum. Yazacaklarımı bölüm bölüm ayırmayı düşündüm. Umarım okuyacaklarınız işinize yarar:)


BÖLÜM 1: ERASMUS SINAVI VE SONUÇLARIN AÇIKLANMASI


Erasmusa gitmek, ya da daha doğrusu yurt dışında okumak benim lisenin başından beri hayalim olan bi durumdu. Bu yüzden üniversiteye gelir gelmez planlarımı ona göre yaptım, ona göre ders çalıştım, erasmus sınavı takvimini takip ettim. Erasmus sınavı için başvurular şubat ayında açıldı, sınav da mart ayındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Sınavdan bi gün önce sınava girecekler listesine bakınca adımın olmadığını gördüm, benim bölümümden kimsenin adı yoktu. Nasıl bi korku yaşadığımı size gerçekten anlatamam. Bölüm koordinatörümüzle konuştuk, sınava girebileceğimizi söyledi. Sınav günü geldi çattı -sınava hiç çalışmadığımı belirtmeliyim- iğrenç bi sinir stres ortamı. Sınavın olduğu akşama uçağım var, en yakın arkadaşımı görmeye gidicem ama o da ne, listede adı olmayanları ikinci öğretimlerin gireceği sınava sokmaya karar vermişler! Efsane küfürler ettim o gün ama kendime hep aynısını söyledim, eğer gitmek istiyosan sabrediceksin, üzülüceksin, yorulucaksın ama gidiceksin. Uçağımı ertelettim ve sınava girdim. Çok zor bi sınav değildi açıkcası. Listening ve testten ibaretti. Asıl stres sınavdan sonra başladı, nolucak şimdi, gidebilicek miyim, hangi ülkeyi seçmeliyim.. Bölüm konjentanım 4 kişi, 2 ülke seçeneğimiz var, Hollanda ve Letonya. En başından beri Hollandayı istiyodum ben. Her neyse, sınavlar açıklandı, büyük bir heyecanla sonuçlara baktım, 78 puanla 6. olmuştum. Ya önümdeki 2 kişiyi öldürmem ya da erasmus toplantısına gelmemeleri için gece gündüz dua etmem gerekiyordu. İkinci seçeneği seçtim ve dualarım kabul oldu. Önümdeki 2 kişi de gelmedi. Yedekten asil öğrenciye yükseldim ülke olarak da Letonya kaldığı için onu seçmek mecburiyetinde kaldım. Açıkcası ülke o kadar da önemli değildi artık, sonuçta gidiyordum. Hayatımda ilk defa mutluluktan ağladım. Toplantıdan çıkar çıkmaz annemi arayıp ağladım. 



BÖLÜM 2: BEN ŞİMDİ NAPICAM?!


Okulumdakiler bizimle hiç ilgili değillerdi. Kayıt olurken de böyleydi bu durum. Aynı ülkeye gideceğim arkadaşımın sadece adını biliyordum, o günün heyecanıyla numarasını almayı tamamen unutmuştum. Aynı bölümde olduğumuzdan arkadaşları aracılığıyla numarasını aldım, ikimiz de kimsenin bize yardım etmeyeceğinin farkındaydık o yüzden kendimiz halletmeye çalıştık bazı şeyleri. Denk gelebilecek en iyi insana denk gelmiştim çünkü çok istediğim bi durum gerçekleşince ciddi anlamda gerizekalıya dönüşüyorum. O ise her şeyi anlayıp, kavrayıp yapıyodu ve bana da anlatıyodu. Eğer bi gün burayı okursan Burak, çok kez teşekkür ettiğimi biliyorum ama binlerce kez daha teşekkür edebilirim sana! Asil olarak seçildikten sonra asiller için tekrar bi toplantı oldu. Erasmus nedir, hangi belgeler gerekiyor, hibe vs. konuları anlatıldı. Bu toplantı için vizelerden sonra tatil için gittiğim İstanbuldan günübirlik okuluma gelmek zorunda kaldım. Erasmus yine planlarımı bozuyordu, ama olsundu. Erasmusa karşı cicim aylarındaki sevgili gibiydim resmen, naparsa yapsın tamam aşkım dicek durumdaydım. Sırılsıklam aşıktım çünkü. Yavaştan belgeleri toplamaya başlamamız gerekiyordu ama şöyle bir problemimiz vardı ki Erasmus koordinatörümüz bizi ısrarla anlamak istemiyordu. Gideceğim okulun son başvuru tarihi 15 Mayıstı. Bu yüzden elimi çabuk tutmam gerekiyordu. Belge isteği için mail attığımda, belgeleri Erasmus başlamadan 1,5 ay öncesinde temin edebileceğimi, onun dışında belge veremeyeceğini söyledi. Deliye dönmüştüm ama gayet sakin ve insancıl bir şekilde son başvuru tarihinin yakın olduğunu ve başvuruda istenen belgeyi vermesi gerektiğini anlattım. Gelen mailde gideceğim okulun belgeyi istediğine dair belge istediği yazıyodu. Belgeception. Minnoş çizgimden çıkmayarak onu da gönderdim. Sonrasında gelsin learning agreementlar, gitsin transkriptler. Ben hayatımda mental olarak hiç bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Karakter olarak biraz sabırsız biriyim, bi şey olucaksa hemen olsun istiyorum ve Erasmus konusunda hızlandırabilecek hiçbir şeyim yoktu. Learning agreement biraz sıkıntılı oldu. Neden bilmiyorum, son günlere bıraktık. Son anda imzalatıp karşı okula yolladık. Başvurular bittikten bir gün sonra kabul edildiğime dair mail geldi. 



BÖLÜM 3: GENEL BİLGİLER (BAŞTA VERMEM GEREKEN BİLGİLERİ SONA KOYMA GERİZEKALILIĞIM)
Karşı okulun bizden istediği belgeler; İngilizce transkript, language proficency -dil yeterliliği belgesi, en az B1-, ve learning agreement -öğrenim anlaşması- idi. Transkripti öğrenci işlerinden, language proficencyi Erasmus biriminden, learning agreementi de okulumun uluslararası ilişkiler birimi sayfasından hallettim. Ardından bunları tarattırıp gideceğim okulun başvuru sayfasına ekledim. Pasaportum önceden olduğu için sadece gidip tarihini uzattırdım, öğrenci belgenizle gidiyorsunuz ve 25 yaşınıza kadar harçsız pasaporttan yararlanıyorsunuz. Sadece 87,50 lira defter ücreti ödüyorsunuz. İş bankasında ya da ziraat bankasındaki gişelere pasaport ücreti ödeyeceğinizi söylediğiniz takdirde ödemeyi gerçekleştiriyorsunuz. Ardından euro  hesabı açtırdım. Sigorta işini hala halletmedim, okul bittikten sonra halletmeyi düşünüyorum. Sanırım AXA Sigortadan yaptıracağım. 60 Türk lirasına karşılık 30.000 euroluk sigortanız yapılıyor. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar, imkanım oldukça gelişmeleri buraya yazmaya çalışacağım. Hayallerinizden sakın vazgeçmeyin ve olmaz diye düşünmeyin. Oluyor.