Bu yazimda size Rīgadaki yasam sartlarini anlatacagim. Yaziyi ulusal kutuphanede yazdigim icin Turkce klavye yok :( bu konuda affiniza siginiyorum. Baslik baslik yazmayi dusunuyorum. Simdiden iyi okumalar.
*Toplu Tasima ve Ulkedeki Yasli Nufusu
Sehirde toplu tasima olarak troleybus, otobus, minibus, tramvay ve taksi kullaniliyor. Minibus disinda hepsini kullandim. Eger ogrenciyseniz ogrenci belgenizle birlikte kart cikartma merkezine (adini tamamen salladim su an) gittiginiz takdirde fotografiniz yoksa orda fotografinizi cekiyorlar, fotografla giderseniz verdiginiz fotografi kullandiklari bir kart cikartiyorlar. Bu kart 10 sene gecerli, yani seneler sonra Rīgaya gelirseniz, toplu tasimayi indirimli bir sekilde kullanmaya devam edebilirsiniz. Bizdeki gibi abonman sistemleri var, bir aylik ogrenci abonman kartinin ucreti 16 euro. Sanirim Istanbuldakiyle neredeyse ayni. Otobuslerde karti kullanma sekilleri biraz bizimkinden farkli. Bizde herkesin on kapidan binip kartini okutmasi gerekirken burada istedigin kapidan binip istedigin okuyucudan okutabilirsin. Istersen okutmaya da bilirsin. Kart basmadin diye seni linc edicek otobus soforu yok. Bazi gunler kontrol oluyor, kontrolculer iki durak arasi bir bolgede otobusu durdurup kartlarimizi bir makineye okutup, ucret odeyip odemedigimizi kontrol ediyorlar. Tamamen sans isi yani. Kartini kullanmayanlara henuz nasil bir ceza uygulandigini bilmiyorum fakat otobusten indiriyorlar, gerisi muallak benim icin.
Ulkedeki yasli nufusu konusuna gelecek olursak, ben Turkiyede bi senede bu kadar cok yasliyi bir arada gormuyorumdur. Herkes yasli resmen ulkede. Buraya acilen en az uc cocuk politikasi getirilmesi gerek dsuhuhdjdsfk. Genc jenerasyon da var ama sehirde nereye giderseniz gidin kadinlarin, yaslilarin ve yasli kadinlarin cogunlugu goze carpiyor.
*Sokaklarin Temizligi
Beni en cok uzen konulardan birisi de bu. Yerde ne bir izmarit ne de baska bir cop yok. Sehrin en kotu yerlerinden birinde oturmama ragmen orda da durum ayni bu sekilde. Bu konu beni cok uzuyor cunku aynisini Turkiyedeki sehirler icin soyleyebilmeyi o kadar cok isterdim ki. Turkiyede her 15-20 metrede bir copcu gorurken burda nerdeyse hic gormuyorum cunku gerek yok!
*Rus musun Leton mu?!
Letonyanin %40i Rus. Birbirlerine o kadar cok benziyorlar ki konusmadiklari surece anlamaniz bence imkansiz. Hatta bazen konustuklarinda bile hangi irktan olduklarini anlayamiyorsunuz cunku Letonlar da Rusca konusuyorlar. Anlamanin cok cok basit bir yolu var. Bir mekanda sesli bir sekilde konusup taskinlik cikaran biri varsa o kisi %90 Rustur. Cunku Letonlar o kadar sessiz sakin ve huzurlu insanlar ki boyle seyleri hic yapmiyorlar. Letonyada iki kez laf yedim ve ikisi de Ruslar tarafindandi. Oda arkadasimin baba tarafi Rus oldugu icin soylenenleri anlayip bana ceviriyor............. Letonlar hala az da olsa sovyetlerin etkisindeler ve eski nesil zamaninda Rusca ile buyudugu icin su anki nesil de az cok Rusca konusuyor. Ulkenin resmi dili Letonca fakat insanlar kendi iclerinde daha cok Rusca konusuyorlar bence. Letonlar bunun onune gecmek icin ucretsiz olarak Letonca kursu veriyorlar. Leton bir arkadasim is yerinde elinden geldigince Letonca konusmaya calistigini, eger bu sekilde Rusca konusmaya devam ederlerse dillerini kaybedeceklerini dusundugunden bahsetti ki bence hakli.
*Alisveris Konusu
Yiyecek-icecek fiyatlari sanirim Turkiyedekiyle az cok ayni. Tabi bazi seyler cok cok ucuzken bazi seyler de daha pahali. Mesela Turkiyede bir biraya 5 Turk lirasi verirken burda bir biraya 60 cent oduyorsunuz. Ama Turkiyede sutu 1 liraya alirken burda sutu 1 euroya aliyorsunuz. Alkol gercekten asiri ucuz ve cok fazla cesit var. Bira sudan ucuz desem yeridir.
Kiyafet alisverisi de az cok Turkiyedekiyle ayni. Kazak fiyatlarina baktim 12 euro civarindalardi. Marka magazalarda bile tisortler 5 euro. Benim gozumu korkutmuslardi Letonyada kiyafetler cok pahali mutlaka yaninda cok esya gotur diye ama burda eski esyalari satip yenileri bile alinabilinir. Bana bi tisort 80 liraya denk geliyor demislerdi ve gayet 15 liraya denk geliyor tisortler.
Ayni bizde oldugu gibi pazarlari var ve buna Tirgus diyorlar. Marketten alicaginiz urunlerin daha dogalini, daha tazesini ve daha ucuzunu burdan alabilirsiniz. Her gun acik ve sadece meyve sebze satmiyorlar, et, balik, peynir, cicek vs. satiyorlar, yani her seyi bulabiliceginiz bir yer.
*Insanlar
Sehirde herkes pozitif enerji saciyor resmen. Insanlarin cogu toplu tasima yerine bisiklet kullanmayi tercih ediyor. Hayatlarindan zevk aliyorlar resmen. Kimse asik suratiyla sizin de modunuzu dusurmuyor. Cocuklariyla cok fazla vakit geciriyorlar ve gercekten onlari cok onemsiyorlar. Geldigimden beri o kadar az aglayan cocuk gordum ki. Hepsi birey oldugunun farkindalar ve neyi yapip neyi yapmamalari gerektigini biliyor gibiler. Insanlar genel olarak cok yardimseverler, agactan elma toplamaya calisirken agacin diger tarafinda daha guzel elmalar oldugunu soyleyip bizim icin toplayanlar oldu. Yolda dolasirken yuzumde gerizekali bi gulumseme olusmasina sebep oluyor bu sehir ve bu sehrin insanlari. Gecenin 4unde 3 kadin issiz yollarda rahatca yuruyebilmek zamaninda benim icin hayalken burda rahatca yurumeyi gectim dans ederek yuruyoruz.
*Sehrin Kucuklugu -goreceli- ve Hava Durumu
Sehir bana gore cok buyuk bir sehir degil. Oyleki, Istanbuldakine benzer sekilde sehir ikiye ayriliyor ama sehri ayiran sey deniz yerine nehir. Ve sehri birlestiren kopruyu yuruyerek yaklasik 4-5 dakikada gecebiliyorsunuz. Tabi sehrin cok uzak yerleri de var, denize girebilmek icin sehir icinde 1 saatlik yol gittimiz de oldu ama orasi biraz sehir disi sayiliyor. Ama genel olarak sehirde her yere yuruyerek gidebilirsiniz bence.
Hava durumuna gelirsek bunu anlatmanin en kolay yolu bir hafta icerisinde hem kazak ve bot hem de sort ve askili giydigimi soylemek olur diye dusunuyorum. Eger gunes varsa hava gercekten cok cok sicak oluyor (buranin cok cok sicagi en fazla 27 derece). Ama gunes yoksa 15-16 derece civarlarinda dolaniyor o da yaz oldugu icin. Eylulden sonra hava 5-6 derece dolaylarinda olacak diyorlar, ne kadar dogru ne kadar yanlis gorucez. Kis aylari icinse, baltik denizinin dondugunu ve arabalarin deniz uzerinden Helsinkiye gittiklerini soylediler. Yorumu size birakiyorum.
*Letonya Ulusal Kutuphanesi
Yani su an bu yaziyi yazdigim yer. Bu yazimda cok fazla Turkiye ve Istanbulu karalamis gibi olucam ama sadece gercekten gercekleri yazmaya calisiyorum. Kutuphanenin konumu oyle guzel bir yerde ve o kadar guzel bir manzarasi var ki sirf oturmak icin bile kutuphaneye gelesi geliyor insanin. Mimarisi mukemmel. Iceri girdigimde guzelliginden yere cokup aglayasim gelmisti. Eger buraya gelirseniz mutlaka bu kutuphaneyi ve egitime ne kadar onem verdiklerini gorun. Ve eminim ki Istanbulda olsaydi, buraya kesinlikle otel yapilirdi.
Kutuphanenin distan gorunusu |
Kutuphanenin icinden bir goruntu
Son olarak, Letonca kursum bugun itibariyle bitti ve A1 seviyesini 10 uzerinden 6 puanla gectim.
Kendinize iyi bakin ve kendinizi sevmeye devam edin.
|
Teşekkürler, Benim için çok faydalı oldu. İnşallah bizzat tecrübe etmek nasip olucak yakın zamanda
YanıtlaSilElinize saglik
YanıtlaSil